Köy Enstitüleri Türkiye’nin Dünya literatürüne geçmiş özgün bir eğitim modelidir. Ülkemiz böyle bir model yaratmış olmakla ne kadar öğünse azdır. Aradan yıllar geçtikten ve Köy Enstitüleri etrafında oluşan siyasi polemik küllendikten sonra modelin pedagojik değeri daha da iyi anlaşılmakta ve Köy Enstitüleri, siyasi polemikten arınmış olarak da değerlendirilmektedir. Öyle ki, bugün kendisini siyaseten muhafazakar kanatta gören pek çok insan bu kurumdan söz ederken ‘keşke kapanmasalardı’ diyebilmektedir.
Gelgelelim, bugün Köy Enstitülerini, hiç değilse örnek temelinde, bir pilot çalışma mahiyetinde yeniden canlandırmanın önünde hiçbir yasal engel yoktur. Gerçi bugün başlatılacak bir ‘canlandırma’ çalışması 1940’ların kamusal desteği altında yola çıkacak değildir. Ama başlangıçta dahi bu noksanlığı telafi edebilecek unsurların var olduğunu söyleyebiliriz.
Ayrıca, aradan geçen zaman, bu doğrultuda yapılacak bir pilot projenin önüne çağdaş eğitim teknolojisinin sunduğu harmanlanmış öğrenim (blended) fırsatlarını da sermektedir.
Bu pilot projeyi İşlik Okul olarak adlandırıyoruz.
Şunu hemen belirtelim ki, pilot proje mahiyetinde kurulacak tek bir İşlik Okul, devasa eğitim sistemi içinde elbette radikal bir değişim sağlamaz. Ama inanıyoruz ki, tek bir örnek dahi, sabırlı ve bilhassa özverili bir çalışma ile başarısını kanıtladığı takdirde bu model, tüm yetkili ve ilgililerin dikkatini çekecek, düzenli ve tanımlı kamusal desteklere de uygun görülecektir.
İşlik Okul Nedir
İşlik Okul, aşağıda kısaca belirtilen işlevleri kapsayan bir eğitim birimidir:
· İşlik Okul her şeyden önce bir ‘dikey eğitim kademesi’dir. Yani mevcut eğitim sistemi içinde tanımı olan ve bir önceki kademenin diploması üzerine, bir sonraki kademeye geçiş imkanı sağlayan bir eğitim basamağıdır.
Bu kademe, örneğin, orta öğretim (lise) de olabilir, yüksek öğretim de. Ancak biz, kolaylık, çeviklik ve olabilirlik açılarından örneğimizi lise kademesine dayandırmayı tercih ediyoruz.
· Evet, İşlik Okul bir ‘lise’dir; fakat aşağıda değineceğimiz nedenlerden ötürü modelimizin lise fonksiyonu (Mesleki) Açık Öğretim Lisesi tarafından yerine getirilecektir.
Çünkü birincisi, Açık Öğretim Lisesi zaten vardır. Yani, İşlik Okul modelimizin bu unsuru, hiçbir ilave bürokrasiye ve maliyete gerek olmaksızın, modelimizin temel yapı taşı olarak mevcuttur.
İkincisi, İşlik Okul bağlamında Açık Öğretim Lisesi başkaca üstünlüklere de sahiptir. Örneğin, öğrencinin sanatsal veya sportif bir etkinliğe yoğunlaştığı anda ders zili çalmasıyla heves ve motivasyon düzeyi düşmez. Öğrenci kendi zaman planını kendine göre düzenleyebilir.
Ayrıca, öğrenimin bireyselleşmesi, yani kişisel hız ve biçime uyarlanması Açık Öğretimde daha imkanlıdır.
Nihayet, çağdaş teknolojinin, yaratıcı öğretim sanatının, mümkün olan en değerli içeriklerle bütünleştirilerek sunulması, bu öğretim biçimini günden güne daha da üstün kılmaktadır.
· İşlikokul bir mesleki eğitim yuvasıdır. Öğrencilerine hayatta kullanabilecekleri, geçimlerini sağlayabilecekleri bir veya birden fazla üretim becerisi sağlar. Bu noktayı da dikkate aldığımızda İşlik Okul’un Mesleki Açık Öğretim biçiminde tasarlanması en makul seçenek olarak gözükmektedir.
· İşlikokul bir üretim birimidir. Meslekleri öğretirken kullanılabilir, satılabilir mal ve hizmetler üretimini hedefler. Bu ise hem öğrenim, hem kurumsal oto finansman, hem de öğrenciler için maddi teşvik bakımından İşlik Okul’un önemli bir unsurudur.
· İşlik Okul bir toplumsallaşma ve kültürlenme yurdudur. Öğrenciler eğitim sürecinde sinema, tiyatro, resim, müzik, edebiyat gibi kültür alanları ile tanışırlar. Kültürümüzün varlıklarını ve değerlerini edinir, özümserler. Birlikte iş yapma, çalışma, eğlenme adabını edinirler. Mutlaka çevrelerinde ilgi ve yardıma muhtaç olanlara dönük organize yardım faaliyetleri ile, iyi ve faydalı yurttaş olma hasletlerini geliştirirler.
Yukarıda sayılan işlevler İşlik Okul’un tüm öğrenciler için zorunlu unsurlardır. Bu unsurlardan birinde başarısızlık veya katılımsızlık halinde öğrencinin İşlik Okul ile ilişkisi kesilir. Bu noktadan sonra öğrenci tabii ki dilerse bireysel olarak Mesleki Açık Öğretim Lisesi öğrencisi sıfatıyla öğrenim hayatına devam edebilir. Fakat İşlik Okul modelinin kendisine sunduğu sanatsal, sportif, kültürel altyapı, burs, döner sermaye işletmesi kar payı gibi imkanlardan yararlanamaz.
İşlik Okul’un İdeal Ortamı
İşlik Okul’un ideal ortamı, sanat atölyeleri, spor tesisleri, çok kaliteli telekonferans ve etkileşimli iletişim imkanına sahip görsel işitsel altyapı ve üretim atölyeleri gibi üniteleri ile oluşur. Bu ünitelerin aynı çatı altında bulunması gerekmez. Hatta bazı durumlarda mümkün de olmayabilir. Çünkü öğrenciler, kurulan işbirlikleri çerçevesinde kimi zaman Milli Eğitim Bakanlığı’na, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na, kimi zaman Belediyelere ait tesislerden de yararlanırlar.
Tabii, yine ideal olanı, mümkünse kampüs ortamının, sosyalleşmeye de elverecek biçimde tek çatı altında toplanmasıdır.
Ancak, (mesleki) Açık Öğretim’in zorunlu kıldığı programlar dışında kampüse gelme zorunluluğu yoktur. Dolayısıyla kampüste bulunma bir zorunluluk değil, bir tercihtir.
İşlik Okul’un bu biçimde kurgulanması aynı zamanda, aynı altyapı ile (klasik sisteme göre) çok daha büyük sayıya ve çok daha geniş coğrafyaya hizmet verilmesini sağlar. İletişim teknolojisinin olanakları ile, eğitim hizmetlerinin hanelere taşınması, bu bakımdan büyük bir imkan sunar.
Yapısı ve Paydaşları
İşlik Okul iki temel unsurdan oluşur. Bunlardan biri İşlik Okulun ‘akademik’ boyutudur ki, bu boyutu sağlayacak olan kurum, (mesleki) Açık Öğretim Lisesi’dir. Bu unsur bakımından öğrencinin hak ve sorumlulukları tamamen bireysel olarak ‘Milli Eğitim Bakanlığı’ tarafından düzenlenen kurallar içinde cereyan eder.
İşlik Okul’un diğer unsuru ise, ‘akademik’ eğitim dışında kalan sanatsal, kültürel, sportif olanaklar ve etkinlikler, üretim faaliyetleri, toplumsal hizmetler, kültür gezileri, boş zaman değerlendirme, mesleğe yönlendirme gibi çalışmalar ile bunların gerektirdiği fiziki ve teknolojik altyapıdır. Maddi olanaklar elverirse, okulun ayrıca bir “yurt” ünitesi de olabilir. İşte esasen İşlik Okulun ayırıcı unsurları da bunlardır.
Bu unsurların bir veya birden fazla kurumun girişimi ile gerçekleştirilmesi ön görülebilir.
Belediyelerin, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na ait birimlerin veya başkaca kurumların da işin gereğine göre projede yer alması mümkündür.
Yardımsever kişi ve kurumların, yoksul ve muhtaç gençlere bu projede destek vermeleri de elbette çok önemlidir.
Özetlersek, İşlik Okul üç unsurun bütünleşmesi ile vücut bulur:
· (Mesleki) Açık Öğretim Lisesi’nin herkese açık olarak sunduğu ‘akademik’ hizmetler.
· İşlik Okulu bir gönüllü eğitim hizmeti olarak üstlenecek girişimci, organize edici ve uygulayıcı kurum. Örneğin bir Vakıf.
· Girişimin gerçekleşmesine ve gelişmesine katılabilecek diğer tüm paydaşlar.
Genel Olarak İşlik Okulun Kaynak Gereği
Ve Olası Kaynaklar
İşlik Okul’un altyapı yatırımı ve cari giderler olarak ikiye ayırabiliriz.
Altyapı yatırımının çapı tabii ki öngörülen kampüsün gerekliliklerine bağlıdır. Ama kabaca bir fikir vermek üzere bunun 2 Milyon TL dolayında düşünülmesi mümkündür. Bu yatırımın bir defada değil, tedricen gerekeceğini de söyleyebiliriz.
Yatırımın İşlik Okul amacını ve misyonunu benimseyen ve Köy Enstitüleri anlayışını diri tutmak isteyen duyarlı kişi ve kurumlar tarafından herkesin imkanına göre tasarlanan bina, oda, tuğla vb. gibi isim yaşatacak katkılarla kolayca gerçekleştirilebileceğini düşünmek mümkündür.
Hele bu yatırımın ‘İsmail Hakkı Tonguç Kampüsü’ hedefiyle sunulması kim bilir kimleri, nasıl heyecanlandırır.
İşlik Okul’un diğer gider kalemi de tabii, cari giderlerdir.
Bugün için özel liselerin cari gider bütçeleri dikkate alındığında bunun öğrenci başına yıllık 4 Bin TL. dolayında olacağını tahmin etmek mümkündür. Bu miktarın ise her bir öğrencinin masrafını burs olarak karşılayacak hayırsever kişi ve kurumlar tarafından karşılanmasını düşünmek hayal değildir. Bu hedef için oluşturulacak bir İşlik Okul Burs Fonu, küçük düzenli, fakat çok yaygın katkıları da şeffaf bir havuzda biriktirebilir.
Kaldı ki İşlik Okul, modelde ön görülen döner sermaye işletmesi vasıtası ile (öğrenciler dahil) tüm paydaşlara artı değer de sağlayabilir.
İşlikokul’un Ayırıcı Üstünlükleri ve Model Niteliği
Yukarıda da belirtildiği gibi İşlik Okul başlıca dört açıdan Türkiye için model proje özelliği taşımaktadır. Bunları şöyle kısaca sıralamak mümkündür.
· İşlik Okul meslek edinme ile eğitimde dikey ilerleme gereksinmelerini uzlaştırır. Meslek edinmeyi “terminal” bir hedef olmaktan çıkartır. İsteyen ve gerekli yeterliliğe sahip bulunan öğrencinin yüksek öğrenime ulaşmasının önünü kesmez.
· Eğitim sürecinin (İşlik Okul’a entegre edilecek döner sermaye sistemi ile) üretken kılınmasını sağlar ve bir yandan otofinansman olanaklarını arttırırken diğer yandan da eğitimin kişilere ve topluma yüklediği fırsat maliyetini azaltır.
· İşlik Okul eğitimde “açık/örgün” çelişkisine de çözüm üretir. Açık ve örgün sistemlerin ve teknolojilerin, hem pedagojik hem ekonomik optimizasyonunu sağlar.
· Eğitimde artık eksikliği çok yakından hissedilen toplumsallaşma ve iyi ve ahlaklı yurttaş olma sorununun çözümüne de iyi bir örnek teşkil edebilir. İşlik Okul’un bu alandaki olası başarısı ülkemizde uygulanacak eğitim felsefesine yeni bir soluk getirebilir.
İşlik Okul’un tüm bu hedefler yönünden izlenmesi, belgelenmesi ve kamuoyuna sunulması, yukarıda da değinildiği gibi TOVAK için de önemli bir misyon olarak algılanmaktadır.
İşlik Okul’un ilk uygulaması bilişim teknolojileri, turizm, elektrik, sıhhi tesisat, marangozluk gibi alanlarda başlatılabilir.
Son Söz
İşlik Okul’un konumunu ve niteliğini biraz daha açmak için son birkaç cümle daha kuralım:
Bizler, sonuçta İşlik Okulun (tıpkı Köy Enstitüleri gibi) eğitim sistemi içinde kendi bürokrasisi ile yürüyen, kendi tanımı olan bir harmanlanmış (blended) bir okul türü olarak sistemimize kazanılmasına çalışıyoruz.
Bugün için böyle bir okul türü yok, ama öğrencilerin öğrenimlerini mümkün olan en esnek biçimde sürdürebilecekleri ve yılda birkaç kez sınava girmekten başka hiçbir klasik okul sorumluluğu ile sınırlandırılmadıkları resmi bir diploma kurumu var; (Mesleki) Açık Öğretim Lisesi.
İşte İşlik Okul, öğrencinin yer ve zaman özgürlüğünden yola çıkarak ve bilim, kültür, sanat, üretim becerisi, sosyal sorumluluk gibi ögeleri onun etrafında harmanlayarak oluşturulacak bir modeldir. Başlangıçta gösterilmesi gereken ekstra bir özenle, kısa sürede kendini kanıtlayacak ve klasik lise kurumuna göre her yönden üstünlüğü ile aranan bir marka haline gelecektir.
İşte o zaman İşlik Okul, eğitim sistemimizde tanımlı bir ortaöğretim türü olarak da resmi yerini alabilir.
Başarılı olursa bütün kalkınmakta olan ülkelere de bir Türkiye markası olarak öncülük yapar.
İşlik Okulun ilk örneğini (mesela Muğla’da) bir ‘İsmail Hakkı Tonguç Kampüsü’ olarak kuramaz mıyız? Köy enstitüleri ardından ‘gözyaşları’ dökmekten bıkmadık mı? Hakkı Tonguç bu eseri hak etmiyor mu? Yoksa bunu yapabilecek güce sahip değiliz de gözyaşları ile mi idare ediyoruz !...
Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı (TOVAK)www.tovak.org