Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı | TOVAK

27 Ocak 2014

Artık bizim de hijyenik şartlara uygun tuvaletlerimiz var

Yönlendirdiğimiz yardımseverlerin maddi katkıları sonucu İMECE ruhunun canlanması sonucu büyük işler yapılan okullarımızdan yüzlerce mektup alıyoruz. Paylaşmanın güzelliğine olan inancımız gereği bu mektupları aynen yayınlıyoruz.

Konya Akşehir Alanyurt İO. Md. Yet. Öğr.  Nergiz Gümüşlü ÇERMİ yazmış olduğu uzun mektubu da bunlardan birisi.  
“Değerli Andre DİMİTRİADİS Bey’e, Ayteks Firması’na ve bizi buluşturan  TOVAK ailesine;
Bu mektubu Konya’nın Akşehir ilçesine bağlı Alanyurt Köyü’nden yazıyorum. İçinde bulunduğum şartları anlatmadan önce biraz geçmişten bahsetmek istiyorum sizlere. Umarım sıkıcı olmaz. 1999’da ilk olarak doğuya atandım. Atandığım köyü görmeye gittiğimde ahıra benzer bir okulla karşılaştım.
Köylüler yazın hayvanlarını koyuyorlarmış. Kapılar tahtadan ama kırık. İçeri girmek hiçte zor değil. Pencereler kırılmış naylonlarla tutturulmuş. 65 kişilik bir sınıf. Üç sınıf bir arada. Günlerce ağladım. Ne yaparım nasıl yaparım? Kışın o kadar soğuk oluyor ki sınıfı ısıtmak mümkün değil.  Zaten pencerelerdeki naylonların yırtık taraflarından rüzgâr esip duruyor. Isınmak için bazen sobanın başına geçiyorum. Bazen öğrenciler yerinde üşüyor bense ısınıyorum diye vicdanım rahat etmiyor sobadan uzaklaşıyorum. Zaten ayaklarında terlik, üstlerinde mont yok. İçler acısı.
Çocuklar Türkçeyi doğru düzgün konuşamıyor; ben onlara okuma yazma öğretmeye çalışıyorum. Hayat Bilgisi dersindeki kol, omuz vs. konusunu bile günlerce geçemedim. İki yıl bu şartlarda çalıştım. Üçüncü yıl okulumuz yapıldı. Beş yıl doğuda kaldım. Batıya tayin istedim. Birkaç yerden sonra eş durumundan Akşehir’e tayin istedim. Zor ve kötü şartlar doğuda kaldı zannediyordum; ama hiçte öyle değilmiş. Anadolu’nun göbeği, ilçe merkezine bu kadar yakın bir köyde bu şekilde bir okulla karşılaşacağımı tahmin etmemiştim. Okulu gelip gördüğümde çok şaşırdım. Allahım aynı şeyleri tekrar mı yaşayacağım dedim.
Okula elli yıldır doğru düzgün bir şey yapılmamış. Dış duvarların boyası dökülmüş, çatısı akıyor, müdür odasında dolapların arkasına elli yılın malzemeleri gizlenmiş, tuvaletlerin kapısı kırık, tuvalet taşı diye bir şey yok, fosseptik çukuru. Mikrop saçıyor. Bütün bu şartları düzeltebilmek için çok uğraştım; ama başaramadım. Maddi imkansızlıklar önümde set oldu. Muhtarlıktan da destek bulamadım. Başka okulları görünce imreniyordum. Çoğu zaman ağlıyordum, ben niye okulumu yaptıramıyorum diye.
Yaz tatiline girerken herkes rahatlar tatil sevinci yaşar; ben hiç rahatlayamıyordum. Yapmam gereken birçok şey var ve başaramıyorum diye stres yaşıyordum. Bu stres evime çocuklarıma yansıyordu. Benim yaşadıklarım çok zor. Bunu sadece benimle aynı şartları yaşayanlar anlayabilir. Dört sınıfı bir arada okutuyorsunuz. 4. Sınıfa yazılı yaparken birinci sınıf oyun oynamak istiyor. 2. ve 3. Sınıflar öğretmensiz ders yapmaktan sıkılıyor sıralarını bekliyorlar. Yeri geliyor soba geçiyor sobayla uğraşıyorsunuz. Tam derse dalıp ders anlatırken milli eğitimden bir telefon hocanım şu evrakı acil atabilir misiniz? Öğretmenliği bırakıp müdür oluyorsunuz.
Müdürlük bitince sınıfa dönüp hangi sınıfa ne anlatıyordum ne yapmam gerekiyor diye düşünüp duruyorsunuz. Bahçe temizliği yapıyorsunuz, tuvalet temizliği yapıyorsunuz, her gün nöbetçi öğretmen sizsiniz;  çünkü teksiniz. Siz bir kişisiniz ama herşeysiniz. Bu şartlar altında bir telefon geliyor TOVAK’tan. Okulumuzun  onarıma ihtiyacı vardı, İMECE’yi uygulamamız şartı ile maddi destek sağlayabileceklerini söylediler.
Bu telefon benim için dönüm noktası oldu. Bu destekler sayesinde başka hayırseverlerimizin ve velilerimizin de desteğiyle okulumuzun tuvaletlerinin taşlarını değiştirdik, fayans döşettik, tuvaletlerin ve okulun çatısını yaptırdık, okulun su borularını değiştirdik, tuvalet ve okulun iç dış boyasını yaptırdık, okulun camlarını değiştirdik.
Artık bizim de sağlığa uygun tuvaletlerimiz var. Okulumuz dışarıdan bakıldığında gayet bakımlı görünüyor. Biliyorum ki Türkiye’nin dört bir tarafında benim gibi birçok arkadaşım yardım bekliyor. Sizlere çok iş düşüyor ve işiniz oldukça zor. Allah yardımcınız olsun. Deniz yıldızı  hikâyesinde olduğu gibi. Diğerlerini bilemem ama benim için birçok şey değişti.......
Bu güzel sonuç için kendim ve öğrencilerim adına başta bize bu bağışı yapan saygı değer AYTEKS Firması'na, ayrıca TOVAK ailesine, velilerime ve gerek tatil gerekse mesai saatlerinde okulumun her türlü ihtiyaçları için her fırsatta koşturan, bana destek olan eşim Fatih ÇERMİ’ye şükranlarımı sunuyorum.
Saygılarımla,
Nergiz Gümüşlü ÇERMİ
Konya Akşehir Alanyurt İO. Md. Yet. Öğr.